Cilt Sağlığını Etkileyen Faktörler
17 Ocak 2022
Mezoterapi
28 Haziran 2024

Dermal dolgular kırışıklıklarda ve yaşa bağlı yumuşak doku kaybının tedavisi gibi kullanımların yanında, hacim kazandırma; yanak, çene, burun ve dudak uygulamalarında da kullanılmaktadır. Dermal dolgu kullanım alanları arttıkça komplikasyonlar da artacaktır.

Bu nedenle uygulama yapacak kişinin komplikasyon riskini azaltmak için hastanın yüz anatomisini, enjeksiyon tekniklerini ve kullanılan maddeleri iyi bilmeleri gerekir. Dolgu yapılacak hastanın önceden değerlendirilmesi gerekir. Hastadaki korku ve endişenin giderilmesi oldukça önemlidir. Uygulamanın, beklentinin dışında bir şekilde sonuçlanması hastaları memnun etmeyecektir.

Dermal dolgu enjeksiyonu için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan biri de kanül aracılığıyla enjeksiyon olup daha az morarma ve zor bölgelere kolay ulaşım ile popüler olmuştur.

Morluk ve kanama riski; hipertansiyon hastalarında, aspirin ve warfarin kullanan hastalarda daha yüksektir. Çoğu komplikasyonun hafif ve geçici olması beklenirken uzun süreli ve estetik bozukluklara sebep olabilecek ciddi komplikasyonlar da meydana gelebilir. Bazı hastalarda reaksiyonlarla tedaviden hemen sonra karşılaşılırken bazılarıyla daha geç karşılaşılabilir. Enjeksiyon sırasında ödem görülebilir. Buz uygulaması ve hafif masaj yöntemleri ödemi azaltmaya yardımcı olur. Uygulama sonrası eritem genellikle kendiliğinden geçer ancak birkaç gün devam eden eritem sonrasında enfeksiyon olup olmadığı ve halsizlik hissi kontrol edilmelidir. Oral antihistaminikler ödemin daha hızlı çözünmesine yardımcı olur.

Dolgu enjeksiyonları enfeksiyona sebep olabilir. Eğer enfeksiyon var ise antibiyotiklere başlanmalıdır. Enfeksiyon riski, uygulanacak bölgenin tamamen steril olmasıyla, iğne ve kanüllerin aşırı kullanımından kaçınılarak önlenebilir.

Dolgu yapılan bölgedeki deride renk değişikleri de meydana gelebilir. Bu komplikasyonu engellemek için enjeksiyon yapılmadan önce vasküler yapılar kontrol edilmelidir. Kontrol edilmesine rağmen anatomik yapıya bağlı olarak ortaya çıkabilir ve 7 gün içerisinde kendiliğinden geçmesi beklenir. Olumsuz sonuçlar uygun planlama ve teknik ile önlenebilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.