Ozonterapi dünyanın neredeyse tamamında popüler olmuş geleneksel tamamlayıcı tıp yöntemlerinden biridir. Başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin tamamı ,Rusya, Japonya,Kanada ve dünyanın pek çok ülkesinde talep görmekte ve başarı ile uygulanmaktadır.Ülkemizde de Sağlık Bakanlığınca GETAT ( Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) uygulamaları içinde yer alması ile işin uzmanları tarafından uygulanmaya başlanmıştır.Böylece Ozon tedavisi günümüz modern tıbbının uyguladığı yöntemlere entegre olarak tedaviye dahil edilmiştir.

Ozon tedavisini anlayabilmek öncelikle oksijeni anlamakla mümkündür şüphesiz.Başta insan olmak üzere canlılar için oksijen vazgeçilmez bir hayat kaynağı ve şartıdır. Metabolizmamızın devamlı olarak oksijene ihtiyacı vardır ve kaliteli bir hayat için her gün 10 bin litre hava solumamız gerekir. Böylece oksijenle birlikte vücudumuzdaki sağlıklı hücreler için gerekli olan enerji ihtiyacı karşılanmış olur. Oksijen eksikliği durumunda yorgunluk, halsizlik, hastalıklar,hızlı yaşlanma olgusu ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi problemlerle karşılaşırız.

Ozon isim anlamı olarak Yunanca koklamak anlamına gelen "ozein"den gelmektedir. Karakteristik keskin bir kokuya sahip olan ozon aslında bir oksijen türüdür, ancak iki oksijen atomuna sahip olan oksijen molekülünden farklı olarak üç oksijen atomuna sahiptir. Bu durum ozonu kararsız karakterli bir gaz yapar ve bu üç atomu O2 ve O olarak ayrışma eğilimine sokar. İşte burada ayrılan tek oksijen atomu(O) özellikle başta organik materyaller olmak üzere ulaşabildiği her şeyle hızlı bir etkileşime girme kabiliyetindedir ve tamamlayıcı tıp olan Ozonterapi de Ozonun bu özelliğini hastaların hizmetine sunmaktadır.

Oksijenin aktif bir formu olan ozon(O3) vücuda girdiği andan itibaren kan ve dokuların önemli oranda oksijenlenmesini sağlayarak yüksek enerji verir. Böylece birçok virüs,bakteri ve toksinle savaşarak onları arızalı ve hastalıklı hücrelerle beraber yok ederek vücudumuzu hastalıklara karşı savunur. Buradan yola çıkarak ozon için oksijenin yüksek enerji ile dolu hali tabirini kullanabiliriz.


Ozon gazını tanıyalım

Üç adet oksijen atomundan oluşan ozon gazı şeffaf yani renksiz bir gazdır. Kendine özgü karakterize bir kokusu vardır ve son derece güçlü bir dezenfekte etme ve okside etme yeteneğine sahiptir.

Tamamlayıcı tıpta kullanılan ozon doğal ozondan tamamen farklı bir form taşır. Tıbbi ozon saf oksijenle saf ozonun belli oranda formülazasyonuyla oluşturulmaktadır. Buna göre ortaya çıkan tıbbi ozon,hastaya tıpkı ilaçlarda olduğu gibi belli dozlarla verilir.


Kısaca Ozon tedavisi

Tamamlayıcı bir tedavi olan ozonterapi, hücrelerin yenilenmesini ve vücudun güç kazanmasını sağlayan bir yöntemdir. Şunu unutmamalıyız ki oksijen demek; yakıt demek, enerji demek daha doğrusu hayat demektir. Oksijen bedenimizin tüm fonksiyonları için vazgeçilmezdir. Oksijen problemi yaşamak kan akışında probleme yol açmakla kalmaz iç organların beslenmesinin ve yeterli çalışmasının da aksamasına sebebiyet verebilir. İşte ozonterapi süreci hızlandırarak vücudumuzun hasar gören bölgesine yoğun ve yeterli enerji sağlayarak azami fayda görülmesini sağlar.


Ozonterapinin yan etkileri

Yapılan ozonterapi uygulamaları sonucunda 1 milyon kişi sadece 6 kişide yan etki görüldüğü bildirilmiştir. Bu sonuç aslında modern tıp uygulamaları açısından ozonterapiyi güvenilir bir geleneksel tamamlayıcı tedavi metodu olarak işaret etmektedir.

Ozon tedavisinin uygulandığı hastalıklar

* Romatizmal hastalıklar

* İyileşmeyen yaralar

* Bağırsak hastalıkları

* Kadın hastalıkları

* Cilt hastalıkları

* Uykusuzluk

* Nörolojik hastalıklar

* Siroz ve kronik hebatit rahatsızlığı

* Hiperlipidemi tedavisi

* Virüs kaynaklı rahatsızlıklar

* Eklem ağrıları

* Kas ağrıları

* Göz hastalıkları

* Hepatit B ve C hastalığı

* Detoks

* Damar rahatsızlıkları

* Stres

* Kronik yorgunluk...