Osteoporoz (Kemik Erimesi) nedir?
Kemik denilen yapılar vücudumuzun iskeletini oluşturan, onu ayakta tutan,hareket etmemizin en önemli aktörü olan ve organlarımızı muhafaza eden canlı dokulardır.Bu kemik yapıları doğumdan itibaren yetişkinliğe ulaşıncaya kadar özellikle 20'li yaşların başına değin en kuvvetli ve kırılma, deforme olma ihtimalinin en düşük olduğu seviyeye ulaşıncaya kadar büyümeye ve gelişmeye devam eder.
Kemiklerimiz öyle yapılardır ki hayat devam ettiği müddetçe eskidikçe yeni kemiklerle yeniden tazelenir ve bu şekilde iskelet yapımızın güçlü kalması sağlanmış olur.
Ne var ki osteoporoz hastalığının çeşitli nedenlerle ortaya çıkışıyla bu sağlıklı ve doğal döngü sekteye uğrar. Çünkü bu hastalıkla birlikte bırakalım kemiklerin yenilenmesini aksine kemik kayıpları kendini göstermeye ve hissettirmeye başlar. Osteoporoz problemiyle kemiklerimiz, ben artık kırılgan hale geldim dikkatli ol mesajı verir.
Halk arasında kemik erimesi ismiyle ün yapmış bu hastalığın bir önemli ismi de 'sessiz hastalık'tır. Bu gerçekten de çok isabetli tabirdir. Çünkü sessiz ve sinsi bir şekilde ilerler ve sonunda birçok insan çarpma veya düşme gibi bir sıkıntı yaşayıncaya kadar hastalık kendini belli etmez.
İşin garip tarafı insanların yüzde 80'inden fazlasının bu çarpma ve düşme gibi problemi yaşadığı halde kırığa maruz kalmasına rağmen osteoporoz tanısı için hala daha geç kalıyor oluşlarıdır. Böylece teşhis geciktikçe tedavide zor bir dönemece girmektedir.
Kemik erimesi denilen bu hastalıkta kemikler daha gözenekli ve kırılgan bir yapıya dönüşürler. Süreç ağrılı olduğu kadar kemiklerin kırılganlığı nedeniyle sakatlık tehlikesi söz konusu olmaktadır.
Osteoporoz rahatsızlığında erken teşhis hiç şüphesiz çok önemlidir. Çünkü kemikler kendini yenileyememekte üstüne üstlük var olan kemiklerde kırılma yaşanmakta ve durum bununla bitmemekte kırılan kemik daha fazla kemiğin kırılma tehlikesini doğurabilmektedir. Sonuçta uzun süreli veya kalıcı sakatlık tehdidi ortaya çıkmaktadır.
Bu hastalıkta önemli risk faktörleri ile ilgili farkındalık hayati önem arz eder. Hastalıkta en önemli risk altında olan bölgeler; el bileği, omurga ve kalçadır. Özellikle omurga kırıkları en yaygın olarak görülür. Maalesef insanların çoğu sırt ağrısını hafife alır ve bunu olası bir problemin habercisi olarak dikkate almaz. Sonuç yine geç teşhis ve geciken tedavi olarak karşımıza çıkabilir.
Uzmanlar omurga kırığı yaşayan her 4 kişiden birinin aynı kaderi 1 yıl içinde tekrar yaşaması olasılığının yüksek olduğunu belirtiyorlar. Maalesef kalça kırığı sonrasında her dört hastadan 1'i ya hayatını kaybetmekte ya da yürüyemez hale gelmektedir.
Osteoporozda ne kadar erken teşhis konulursa o denli etkili bir tedavi gerçekleştirilebilir. Kemik sağlığı tahmin edilenden çok daha önemlidir ve kemiklerinizi güçlü tutmak elinizdedir.