x
Dr. Mehmet İlteber BAHADIR
img

Kliniğimizin Farkı: Sedef ve Bağışıklık Sistemi Hastalıklarında Bütüncül ve Kişiye Özel Yaklaşım

İstanbul’daki kliniğimizde, sedef ve diğer immün sistem hastalıklarının tedavisinde bütüncül ve kişiye özel bir yaklaşım benimsiyoruz.

Bizi farklı kılan en önemli unsur, hastalarımıza kendi yara bakımlarını evde kolay ve doğru şekilde yapmayı öğretmemizdir. Bu sayede hastalarımız tedavi sürecinde aktif rol alıyor ve cilt sağlığı konusunda bilinçleniyorlar.

Sedef, ciltte görülen bir otoimmün hastalıktır ve yaraların geçmesi hastalığın tamamen bittiği anlamına gelmez. Her hastamızı 2 yıl boyunca düzenli olarak takip ediyoruz ve "bir daha kolay kolay yara çıkmayacak" diyebileceğimiz bir noktaya ulaşmalarını hedefliyoruz.

Doğru cilt bakımı, sedef tedavisinin temel taşlarından biridir. Lezyonların iyileşmesi için cildin kuru kalması gerekir; ancak aşırı nemlendiriciler ciltteki kan akışını artırarak lezyonları büyütebilir. Bu yüzden, krem ve nemlendirici kullanımının miktarı, tekniği ve zamanlaması çok önemlidir.

Kliniğimizde, doktorumuza ait özel krem sürüş tekniklerini ve banyo öncesi/sonrası bakım adımlarını hastalarımıza detaylıca öğretiyoruz. En iyi kremi bile yanlış uygularsanız lezyonlar artabilir; kremin sadece epidermiste kalması, alt cilde geçmemesi gerekir.

Cilt sağlığı için gerekli bazı vitamin takviyeleri de tedavi protokolümüzün bir parçasıdır. Ayrıca cilt ve bağışıklık diyetleri konusunda hastalarımızı detaylıca bilgilendiriyoruz. Kliniğimizde, hangi gıdaların cilt ve lezyonlarda iyileşme sağladığını, hangilerinin bağırsak florasını bozarak hastalığı tetiklediğini tek tek anlatıyoruz.

Bilinmeden tüketilen bazı gıdalarla vücudumuza allerjenler alabiliyor, bu da yaraların artmasına ve romatoid artrit gibi hastalıklarda şişliklere yol açabiliyor.

Sedef, egzama, romatizma, seboreik dermatit, hashimoto tiroiditi, ankilozan spondilit, sarkoidoz, üveit, ülseratif kolit ve crohn hastalığı gibi rahatsızlıklar aslında birbirine kardeş romatizmal hastalıklardır. Yaş ilerledikçe bu hastalıkların bir arada görülme ihtimali artar ve yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenir.

Bu yüzden, hastaya sadece dermatolojik değil, immün sisteminin yenilenmesi ve güçlendirilmesi yönünde de destek vermek gerekir. Doğal beslenme çok önemlidir; mayalı ürünler yerine probiyotikli ürünler tercih edilmelidir.

Kliniğimizde, bağışıklık sisteminin merkezi olan ince bağırsakları desteklemek için FDA onaylı özel bir probiyotik kullanıyoruz. Ayrıca, beslenme taktiklerini, yemek pişirme tekniklerini ve yasaklı gıdalara alternatifleri hastalarımıza detaylıca aktarıyoruz.

Kaşıntılı sedef, hastalar için oldukça rahatsız edici olabilir. Yanlış krem kullanımı veya uygulama teknikleri lezyonları artırabilir. Bu yüzden hastalarımıza banyo öncesi, sırasında ve sonrasında hangi kremi, şampuanı, nemlendiriciyi, ozon yağını ve sabunu nasıl kullanacaklarını adım adım gösteriyoruz.

Çoğu hastamız, yıllarca kapı kapı dolaşıp "sedef asla iyileşmez, bununla yaşamayı öğrenmelisin" dendiği için son çare olarak kliniğimize geliyor. Biz ise, her hastamızı tamamen iyileşmeden bırakmıyor ve tam anlamıyla sağlığına kavuşmasını hedefliyoruz.

Özetle: Kliniğimizde, doğru eğitim, uzun süreli takip, kişiye özel bakım ve bütüncül tedavi ile hastalarımızın hem cilt sağlığını hem de bağışıklık sistemini güçlendiriyoruz. Her adımda, bilimsel ve etik yaklaşımla hastalarımızın yanında olmaktan gurur duyuyoruz.