
Kliniğimizin Farkı: Sedef ve Bağışıklık Sistemi Hastalıklarında Bütüncül ve Kişiye Özel Yaklaşım
İstanbul’daki kliniğimizde, sedef ve diğer immün
sistem hastalıklarının tedavisinde bütüncül ve
kişiye özel bir yaklaşım benimsiyoruz.
Bizi farklı kılan en önemli unsur, hastalarımıza kendi yara
bakımlarını evde kolay ve doğru şekilde yapmayı öğretmemizdir.
Bu sayede hastalarımız tedavi sürecinde aktif rol alıyor ve
cilt sağlığı konusunda bilinçleniyorlar.
Sedef, ciltte görülen bir otoimmün hastalıktır ve yaraların
geçmesi hastalığın tamamen bittiği anlamına gelmez. Her hastamızı 2
yıl boyunca düzenli olarak takip ediyoruz ve "bir daha
kolay kolay yara çıkmayacak" diyebileceğimiz bir noktaya
ulaşmalarını hedefliyoruz.
Doğru cilt bakımı, sedef tedavisinin temel taşlarından
biridir. Lezyonların iyileşmesi için cildin kuru kalması gerekir; ancak
aşırı nemlendiriciler ciltteki kan akışını artırarak
lezyonları büyütebilir. Bu yüzden, krem ve nemlendirici kullanımının
miktarı, tekniği ve zamanlaması çok önemlidir.
Kliniğimizde, doktorumuza ait özel krem sürüş tekniklerini
ve banyo öncesi/sonrası bakım adımlarını hastalarımıza
detaylıca öğretiyoruz. En iyi kremi bile yanlış
uygularsanız lezyonlar artabilir; kremin sadece epidermiste
kalması, alt cilde geçmemesi gerekir.
Cilt sağlığı için gerekli bazı vitamin takviyeleri de
tedavi protokolümüzün bir parçasıdır. Ayrıca cilt ve bağışıklık
diyetleri konusunda hastalarımızı detaylıca bilgilendiriyoruz.
Kliniğimizde, hangi gıdaların cilt ve lezyonlarda iyileşme sağladığını,
hangilerinin bağırsak florasını bozarak hastalığı tetiklediğini tek tek
anlatıyoruz.
Bilinmeden tüketilen bazı gıdalarla vücudumuza allerjenler
alabiliyor, bu da yaraların artmasına ve romatoid
artrit gibi hastalıklarda şişliklere yol açabiliyor.
Sedef, egzama, romatizma,
seboreik dermatit, hashimoto tiroiditi,
ankilozan spondilit, sarkoidoz,
üveit, ülseratif kolit ve crohn
hastalığı gibi rahatsızlıklar aslında birbirine kardeş
romatizmal hastalıklardır. Yaş ilerledikçe bu hastalıkların bir
arada görülme ihtimali artar ve yaşam kalitesi ciddi şekilde
etkilenir.
Bu yüzden, hastaya sadece dermatolojik değil, immün sisteminin
yenilenmesi ve güçlendirilmesi yönünde de destek vermek
gerekir. Doğal beslenme çok önemlidir; mayalı
ürünler yerine probiyotikli ürünler tercih
edilmelidir.
Kliniğimizde, bağışıklık sisteminin merkezi olan ince bağırsakları
desteklemek için FDA onaylı özel bir
probiyotik kullanıyoruz. Ayrıca, beslenme
taktiklerini, yemek pişirme tekniklerini ve
yasaklı gıdalara alternatifleri hastalarımıza detaylıca
aktarıyoruz.
Kaşıntılı sedef, hastalar için oldukça rahatsız edici
olabilir. Yanlış krem kullanımı veya uygulama teknikleri lezyonları
artırabilir. Bu yüzden hastalarımıza banyo öncesi, sırasında ve
sonrasında hangi kremi, şampuanı, nemlendiriciyi, ozon
yağını ve sabunu nasıl kullanacaklarını adım
adım gösteriyoruz.
Çoğu hastamız, yıllarca kapı kapı dolaşıp "sedef asla iyileşmez,
bununla yaşamayı öğrenmelisin" dendiği için son çare olarak
kliniğimize geliyor. Biz ise, her hastamızı tamamen iyileşmeden
bırakmıyor ve tam anlamıyla sağlığına kavuşmasını
hedefliyoruz.
Özetle: Kliniğimizde, doğru eğitim,
uzun süreli takip, kişiye özel bakım ve
bütüncül tedavi ile hastalarımızın hem cilt
sağlığını hem de bağışıklık sistemini
güçlendiriyoruz. Her adımda, bilimsel ve etik
yaklaşımla hastalarımızın yanında olmaktan gurur duyuyoruz.